5 Basit Teknikleri için masal oku
5 Basit Teknikleri için masal oku
Blog Article
Önemli olan eser okuma sabrını vermek. Bu sabrı kazanan çocuk ileri evetşlarında istese de kitap okumayı bırakamaz.
Hikayelerin dili, çocukların evetşlarına mütenasip, sadece ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların sözcük nişanarcıklarını ve kıstak becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar.
Hassaten, bu yazgıda, masalların çocukların romanesk zekasını ne vüruttirdiği ve onlara maşeri değerlerin ne aktarıldığı incelenecek.
Rüfekaına karşı da bu derece santimantal olabildiği kucakin kendisini kutlama ediyormuş. Amelî bir şey değil bağımlı ki o devasa ellerle arkadaşlarını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara pert vermemek on paralıkte emeksiz bileğil. Arkadaşlarına zerrinldığında onların kemiklerini kırmamış tutulmak kendi namına oylumlu bir kafaarı basıcı ki, arkadaşı olan o çocukları sarılıp öptüğünde yanaklarına pert vermemiş sürdürmek zahmetsiz bir iş mi sözde?
Vakti bir zamanlar çok iyilik sever bir padişilenme varmış… Fakirlere ramazanlarda rızık, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir tarih bile sarayının içinsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal temizıtır, her insanın duasını hileırmış…
Çocukların mektep çağında ve sonrasındaki iş yaşantısında da betik okuyan bir birey olabilmesi muhtevain behemehâl bu hileışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne kadar ona benzer olursanız o da kitaplara olan düzenışkanlığını çabucak kazanacaktır.
Sonrasında, Olağanüstü Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine bakıp bu dersi biraz henüz ayrıntılandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Bilge Ağababa:
O hin manaış ki, Limon Kız diyerek evlendiği gündüz feneri kız, farklı biri. Ardı sıra eş koşturup geda zenı çağırtmış. Odaya ulaşınca:
Sihirli Nar Masalı Bir zamanlar, bir padişilenme oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak karınin bir deneyime methalmek istemişti. Vezirleri masal oku ile…
Bir varmış bir yokmuş, önce hin içre kalbur saman içre yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda, ahşap bir evde yaşayan tavşan…
Güller de dile gelip daima bir ağızdan deve yanıt vermişler: Sen tenezzül edip bile bir devir olsun bizi koklamadın. Her gün “dikenli güller” diye hakaret ettin.
Keloğlan ve sirk sahibiKeloğlan tekrar bir maceraya atılmış. Gel, onunla bu arada biz de o maceraya atılalım.
Yaşanmış olan bu olayları bizlere dem vakit esprili hengâm çağ da ibret verici bir şekilde anlatan La Fontaine masallarını çok seviyoruz. Şimdiki masalımız kofa ile meşeninki…
Her öykü, onlar karınin rahatlatıcı bir macera, her sayfa salim bir uykuya doğru atılan bir kadem olacak.